Atakum'un tarihi yurt dışına kaçırıldı!

TAKİP ET

OMÜ'lü akademisyenler oldukça ilginç bir iddiada bulundu. Akalan Kalesi bölgesinde ilçe tarihine ışık tutacak çok sayıda eserin yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarıldığını, Münih, Dressen ve Paris'teki müzelerde sergilendiğini söyledi.

Atakum Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Atakum'un Tarihi Geçmişi ve Turizme Katkıları" konulu sempozyumda Ata Sahne'de gerçekleşti.

'Arkeoloji' başlığı altında Arkeolog Prof. Dr. Sümer Atasoy başkanlığında gerçekleşen konferansın ilk bölümünde; Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Doç. Dr. Atila Türker, Arş. Gör. Dr. Michael Deniz Yılmaz ve Arş. Gör. Dr. Ali Emre İşlek, Atakum'un tarihini ve arkeolojik özelliklerini değerlendirdi.

Atakum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Şeref Aydın, belediyenin Turizm Eylem Planı'nı sundu. Aydın, "Atakum'un Atatürk müzesi olacak. İkinci olarak kent müzesi için hazırlık yapıyoruz. Biz, ona Matasyon diyoruz. Yerel tarih müzesi olması lazım, çünkü kentin yerel hafızası en önemli hafızadır" dedi.

ATAKUM'UN GEÇMİŞİ 6 BİN YIL ÖNCEYE DAYANIYOR

OMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atila Türker, Atakum Dombalak Tepe'de 2021-2022 yıllarında gerçekleştirdiği kazı çalışmaları hakkında bilgi vererek, "Dombalak Tepe'de yaptığımız kazılarda, iki ana döneme ulaştık. Bunlardan bir tanesi Demir çağı, diğeri de Kalkolitik çağ. Atakum'un tarihi radyokarbon verilerine göre net bir şekilde milattan önce 4 bin 500 yılına kadar geri gidiyor. Dombalak Tepe'nin Kalkolitik çağdaki yerleşim mantığı daha çok bir yaylacı, bir geçici yerleşim şeklinde gözüküyor. Mevsimlik olarak belki de kışın tekrar köylerine dönerek yaşamlarını sürdürmüşler. Günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önce burada insanlar vardı. Daha çok ahşap mimari tercih edilmiş, çok sayıda fırın, ocak yerleri var. Bulduğumuz bakır kapların, bakır oranları oldukça yüksek. Yüzde 94" cümlelerini kaydetti.  

AKALAN 'SAVUNMA KALESİ'

Arş. Gör. Dr. Michael Deniz Yılmaz ise, "Atakum'da 19 tane yeni sit alanı var. Çatmaoluk Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Akalan Kalesi aslında bir kale değil, bir kent. Kale denmesinin nedeni büyük surları. Bunlar kenti akropolis olarak ifade ettiğimiz önemli yapılarının bulunduğu alanı, savunmak için çevreleyen sur duvarıdır. Akropolisin iki farklı evresi olduğunu özellikle birinci evrenin, tunç çağlarına kadar hatta kalkolitik çağa kadar gittiğini ve buranın aslında bir höyük olarak başlayarak sonradan bir kent haline geldiğini görüyoruz" bilgilerini verdi. 

TARİHİ ESERLER YURT DIŞINDA

Arş. Gör. Dr. Ali Emre İşlek de Akalan bölgesinde kentin tarihine ışık tutacak birçok eserin yurt dışına kaçırıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı'na 16 adet eserin kesin olarak yurt dışına kaçırıldığına dair kuvvetli bulgular olduğunu beyan ettik. Bu parçaların Almanya'daki iki müzede Münih ve Dressen kentlerindeki müzelerde ve Fransa'nın Paris şehrinde herkesin yakından bildiği Louvre Müzesi kataloglarında bulunduğunu görmekteyiz. Münih'teki müzede dört adet eserin bulunduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Dressen'deki müzede ise on adet Akalan Kalesi çıkışlı parça olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz."

Prof. Dr. Sümer Atasoy da, "Samsun'dan kaçırılan çok değerli eserler var. Bunlardan bir tanesi bir gladyatörün mezar taşı, Belçika'da bulunuyor. Londra'da British Museum'un karşısında sırayla antikacı dükkanları vardır. Anadolu'dan kaçırılmış pek çok eser satılır" ifadelerine yer verdi.