Kadınlar yoksulluğa, şiddete, işsizliğe ve savaşa karşı taleplerini haykırdı: 'BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ'

TAKİP ET

Tez Koop İş Sendikası Samsun Şubesi üyeleri, Dünya Kadınlar Günü'nde anlamlı bir etkinliğe imza attı. Sendikanın kadın üyeleri, yoksulluğa, şiddete, işsizliğe ve savaşa karşı taleplerini haykırdı. Şube İdari Sekreteri Buket Özden, "Bütün kadınlar birleşerek mücadelemizi genişleteceğiz ve kazanacağız "dedi.

Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası(Tez-Koop- İş) Samsun Şubesi üyeleri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde anlamlı bir etkinliğe imza attı. Tez-Koop-İş Samsun Şubesi İdari Sekreteri Buket Özden, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün önemine değinerek yoksulluğa, şiddete, işsizliğe ve savaşa karşı birleşme çağrısı yaptı.

Atakum ilçesi Çobanlı İskelesi önünde yapılan basın açıklamasına, Tez Koop İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, Şube İdari Sekreteri Buket Özden, Sendika Avukatı Pınar Alaçamlı, sendikanın yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Programa, Türkiye İşçi Partisi Samsun İl Başkanı Ümit Özçelik ile TİP Atakum Belediye Başkan Adayı Ayşegül Civil de katılarak destek verdi.

TALEPLERİNİ HAYKIRDILAR 

Taşocak Sahil Restoran önünde bir araya gelen sendika yönetimi ve üyeler, buradan sloganlar eşliğinde Çobanlı İskelesi istikametine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasında sık sık slogan atan grup, 'Krizin Bedelini Patronlar Ödesin, İşyerinde Mobbinge, Şiddete, Tacize Karşı Kadınlar Sendikalara, “Vergide Adalet İstiyoruz' yazılı pankartlar eşliğinde tepkilerini dile getirdi. Çobanlı İskelesi önünde toplanan sendika üyeleri burada sloganlar eşliğinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü temalı bir basın açıklaması yaptı. 

'KADINLAR TÜM DİRENİŞLERİN EN ÖN SAFINDALAR'

Şube İdari Sekreteri Buket Özden, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, yoksulluğa, şiddete ve sömürüye karşı durulan birlikteliğin, dayanışmanın ve mücadelenin günüdür. Emeğine, bedenine ve yaşamına sahip çıkan kadınlar, evde, işte, sokakta ve yaşamın her alanında mücadelesini sürdürüyor ve örgütlenerek hakkını arıyor. 

Cinsiyet temelli ayrımcılık ile mücadele eden kadınlar, büyük bedeller ödeyerek temel haklarını talep ediyor.Bu düzende hane içinde kadının toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı iş yükü –bakım emeği, kadınların istihdama katılımını engelliyor ya da esnek, güvencesiz ve düşük ücretli çalışma biçimlerine yönelmesine neden oluyor. Türkiye’nin her bölgesinden kadınlar ücret eşitsizliğine, düşük ücrete, gelir dağılımında adaletsizliğe, vergi yüküne, kreş olanaklarının sağlanmamasına karşı mücadele ediyor. Kadınlar, kendilerine dayatılan güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerine itiraz ediyor, örgütleniyor, tüm direnişlerin en önünde yer alıyor "dedi. 

'EŞİT TEMSİL HAKKI İSTİYORUZ'

Tez Koop İş Sendikası Samsun Şubesi İdari Sekreteri Buket Özden, "Kadınlara ve kız çocuklarına eğitime erişmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri ve liderlik kapasitelerini güçlendirmeleri için eşit fırsatlar sağlanmıyor. Bugün, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında çalışanların yüzde otuzundan azı kadınlardan oluşuyor ve kadınlar yeni teknolojileri geliştirme sürecinde az temsil edildiğinden, başlangıçtan itibaren ayrımcılığa uğruyor.

Bu yüzden eşit fırsatlar tanınmalı ve dijital uçurum kapatılmalı böylece bilim ve teknolojide kadınların ve kız çocuklarının temsili arttırılmalıdır. Eğitim, sağlık, istihdam ve seçme ve seçilme hakkı da dahil olmak üzere toplumsal ve siyasal hayata katılımda eşit fırsatlar sağlanmalıdır. Kadınlar özellikle siyasal alandan dışlanıyor; siyasal partilerden, sendikalardan, demokratik örgütlerden ve kamu yönetimleri başta olmak üzere karar alma ve katılım mekanizmalarından ayrı tutuluyor, ikincil konumlara itiliyor, hatta horlanıyor, ötekileştiriliyor, aşağılanıyor.

Erkekler işlerinde çoğunlukla engelsiz biçimde yükselebilirken kadınların üzerinde camdan bir tavan var; kadınların yükselmesi engelleniyor, görünmez sınırlar çiziliyor. Kadınlar çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın tüm alanlarında eşit temsil istiyor” dedi.

'KADINA ŞİDDETE KARŞI KARARLI MÜCADELE'

Özden, kadına şiddete yönelik gerekli yasal yaptırımların ivedilikle uygulanması gerektiğine değinerek kadınların  evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz ve güvenli bir yaşam sürmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti; "Kadınlar ve kız çocukları, cinsiyete dayalı eşitsiz güç ilişkilerinden kaynaklı,farklı biçimlerde şiddete maruz kalıyor ve her gün en az bir kadın katlediliyor. Medeni Yasa’da değişiklik yapılması gibi kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimler son bulmadığı sürece, failler serbest bırakıldıkça, kadın cinayetleri durdurulamayacaktır.

Suçlulara, katillere uygulanan yaptırımlar yetersiz kalmasaydı, İstanbul Sözleşmesi etkin ve kapsamlı şekilde uygulanıyor olsaydı bugün, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet önlenemez boyutlarda olmazdı. Daha ileri düzeyde bir toplum seviyesinde yaşamak isteyen kadınlar, şiddetsiz yaşam hakkı için mücadele ediyor ve kanunların uygulanması için direnişini sürdürüyor! Bizler; 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun dahil mevcut yasaların etkin uygulanması; Türkiye’nin imzacısı olduğu Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’nin (CEDAW) gereğinin yerine getirilmesi; iş Yaşamında toplumsal cinsiyet temeline dayalı şiddet ve tacizi önlemeye yönelik düzenlemeleri içeren Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 190 sayılı Sözleşmesi’nin (ILO 190) onaylanması ve uygulanmasını istiyoruz. Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz ve güvenli bir yaşam sürmek istiyoruz.

Eşit yurttaşlık hakkımızı, kadınların hayatın her alanında eşit temsilini sağlamak, eşitliği hayata geçirmek için somut adımlar atılmasını istiyoruz. Kadınların dışlandığı, toplumsal katılımlarının kısıtlandığı, sindirildiği ya da gizli-açık baskı altında tutulduğu bir dünyada insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. Kararlılıkla anti demokratik politikalara karşı mücadelemizi sürdürüyor, eşitlik, özgürlük ve yaşam hakkımızı savunuyoruz. Yoksulluğa, şiddete, işsizliğe ve savaşa karşı birleşiyoruz! Ekonomik krizin ve savaşın bedelini ödemeyi reddediyor; kadın dayanışmasını büyütüyor ve dünyanın her tarafından kadınların direnişini selamlıyoruz!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün sömürünün, ayrımcılığın, dışlanmanın ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya umudunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz!"