Katil zanlısından kan donduran ifade: Parmaklarım kesilince 'Abla bırak ya sen öleceksin ya ben' dedim
Samsun'da kuzeninin eşi K.Y.'nin ziynetlerini gasp edip, boru kesme makasıyla öldüren tutuklu sanık M.I., mahkemedeki savunmasında, cinayet anında yaşananları; "Maktule bana küfredip, yüzüme tükürerek vurdu. Boğuşmaya başladık, parmaklarım kesilince kendisine, 'Abla bırak ya sen öleceksin ya da ben' dedim" sözleriyle anlattı.
Olay, 24 Mayıs'ta Atakum ilçesi Balaç Mahallesi 1040'ıncı Sokak’taki sitenin 13'üncü katında meydana geldi. Telefonla eşi K.Y.'ya (39) ulaşamayan F.Y. (41), eve gitti. Komşusundan tornavida alıp yangın merdivenlerindeki kapıyı açan Y., 2 çocuk annesi eşini kanlar içerisinde buldu.
F.Y.'nın ihbarıyla adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin kontrolünde boğazında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kesiler olan K.Y.'nin öldüğü belirledi.
İfadesi için emniyete götürülen F.Y., eşinin kolundaki bileziklerin çalındığını söyledi. Olayla ilgili çalışma başlatan polis, cinayeti aynı binanın 3'üncü katında oturan ve F.Y.'nin halasının oğlu olan M.I.'nın işlediğini tespit etti. Şüpheli, polis ekipleri tarafından taziye evinde gözaltına alındı. Yapılan aramalarda bilezikler de ele geçirildi.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
M.I. ifadesinde, başka birine 300 bin lira borcu olduğunu, K.Y.'yi kolundaki bilezikleri alıp borcu ödemek için öldürdüğünü itiraf etti. Su tesisatçısı olan M.I., K.Y.'yi boru kesme makasıyla öldürdüğünü, ardından da suç aletini sitenin yakınındaki Kürtün Deresi'ne fırlattığını söyledi. K.Y.'nin ilk otopsisinde ise vücudunda 39 kesi tespit edildi. M.I., tutuklandı.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında hazırlanan iddianame, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. M.I. hakkında "Kadına karşı kasten öldürme" ve "Konutta silahla yağma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması görüldü.
İFADELERİNİ KABUL ETMEDİ
Duruşmaya K.Y.'nin yakınları ile taraf avukatları katıldı. Ankara Sincan'daki cezaevinde bulunan tutuklu sanık M.I. ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. M.I., savunmasında, emniyette baskı altında ifade verdiğini öne sürerek, orada verdiği ifadeleri reddetti.
'ABLA BIRAK! YA SEN ÖLECEKSİN YA DA BEN’
M.I. "Emniyetteki ifademi kabul etmiyorum. Baskı ve darp altında beyanda bulundum. Olay günü maktule bana küfredip, yüzüme tükürerek vurdu. Boğuşmaya başladık, parmaklarım kesilince kendisine, ‘Abla bırak ya sen öleceksin ya da ben’ dedim. Bunun üzerine bana ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Olaydan 2-3 hafta öncesinde eve gittim. Maktule evdeydi. Arıza var diye gittim. Klozetin yanındaki süzgeç su kaçırıyormuş bunu bana kapıcı söyledi. Maktul yanımdaydı. Zorla almayı ve öldürmeyi daha önceden planlamadım. Olayın olduğu an ile evden çıkmam arasında yarım saat vardı. Cenazeye yardım etmek amaçlı gitmedim. Çocuğuma zarar gelir diye gittim. Kaçsam kaçardım, o alanda bulundum. Eşimi ve çocuğumu akrabalara bıraktıktan sonra teslim olacaktım" dedi.
K.Y.'nin eşi F.Y. ise beyanında, "Eşimin kolunda 4 burma bilezik vardı. Boynunda altın zincirli kolyesi de vardı. Sanığın bunları aldığı kanaatindeyim. Olaydan 3 gün önce eşim beni aradı. Sanıkla görüştüm ve bana alt kata su akıttığını söyledi. Olay yaşandıktan sonra komşularımla konuştum, bana İstanbul'da olduklarını böyle bir talepleri olmadığını söylediler. Yangın merdiveni evimize açılıyor. O gün bilerek açık bıraktığını, olay günü eve oradan girdiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Müşteki ve tanığı dinledikten sonra mahkeme heyeti, duruşmayı eksiklerin tamamlanması için erteledi.