Geçtiğimiz günlerde kesim hayvanlarının önce müdüriyete götürüp sonra mezbahane de kesiminin yapılacağını anlatmıştım.
Uygulama şaka değil.
Tarım Bakanlığı'nın başlattığı 'güler misin ağlar mısın' şeklinde hem hayvanlara hem besicilere yük ve eziyet getiren bir uygulaması
Kısaca hatırlatmak gerekirse;
Bir köylü ya da besici veya kasap hayvanını kesmek istediğinde, öncelikle bir araca hayvan yükleyecek illerde tarım müdürlüğüne ilçelerde ise ilçe tarım müdürlüklerine götürecek.
Sonra ise araçtaki hayvanın boynuna taktığı iple yaya olarak getirerek uygun bir yere bırakacak, müdüriyete girip görevli veterinere 'hayvanımı kesmek istiyorum bakar mısınız? izin belgesi verir misiniz?' diye soracak.
Hayvan kaçmadıysa ya da bıraktığı yerdeyse veteriner görecek sonra da kesim izni verecek.
Sonra doğru istikamet mezbahane.
Bu arada hayvanların kent bölgesine getirip götürme işlerinde tarım müdürlüklerinde özel park alanı olmadığı için koyacakları yerde muamma.
Mesela Samsun’da Tarım İl Müdürlüğü binasının çevresi yeme içme ve kafelerle dolu.
Görüntüyü siz düşünün artık.
Ben bu konuda bir besicilerin tepkilerini dile getirince bir çok kasap ve hayvan sahibi aradı.
Bu konunun bir an önce düzeltilmesini, böyle bir eziyetin 21. yüzyıla yakışmadığını hatta köyden tek hayvanını kesim için getiren besiciye büyük eziyet olduğunu söyledi.
Yüzde 100 doğru tespit.
Tarım Bakanlığı'nda bu uygulamayı kim gündeme getirdiyse kim böyle bir işi başlattıysa, gerçekten bu işlerden hiç haberi olmayan bir yönetici olmalı.
Düşünsenize hem mezbahane bekliyor hem tarım il ve ilçe müdürlükleri meşgul ediliyor hem de kent merkezinde her gün onlarca hayvan araçlarda ya da, yaya dolaşıyor ve kesim izni almak için kıyıda köşede bekliyor.
Hayvan kesim işinde akıllara zarar bir uygulama.
Peki son gelişme ne diye sorarsanız aldığım bilgi şöyle;
Bu gereksiz ve eziyete dönen uygulama Türkiye’nin her yerinde tepki görüyor.
Konuyu gazetemiz ve ben köşemde gündeme getirdikten sonra Bakanlıkta bu uygulamanın tekrar gözden geçirildiği ve en yakın zamanda kaldırılacağı bilgisini aldım.
Yani akıllara zarar bu uygulama kaldırılacak gibi duruyor.
Uygulamanın devam etmesi zaten mümkün değil.
Ne besiciler o hayvanları tek tek müdüriyete getirebilir, ne de o hayvanlara gün içinde bakıp izin verecek veterinerler buna dayanabilir.
Park alanları yok, araçları park edecek yerler sıkıntılı, kaldı ki mezbahaneler zaten kilitlenmiş durumda.
Mezbahane de görevli veteriner hekimler de bu uygulama sonrası yerlerinde ama yetkisiz ve atıl kaldılar.
Her zaman söylerim siyasi kadrolar bir çok işin önünü kitler.
Sadece bize yakın adam diye makam verilenler işleri karıştırırlar.
İşin içinden gelmedikleri için masa başında karar alıp, Türkiye'nin kırsalı ve kent merkezini ilgilendiren böyle bir konuda berbat kararlar alabilirler.
Bir bilene de sormazlar.
Çünkü liyakati olmadan göreve gelenler işi beceremedikleri gibi, bu uygulamada olduğu gibi sistemi de kilitlerler.
Bunu aslında bilerek yapmazlar, sadece işin işleyişini bilmediklerinden böyle de olur diye düşünürler.
Mesela gözlerinin içi ışıldayan bir Maliye Bakanımız vardı, ekonominin geldiği hal ortada.
Görevden alındıktan sonra o nerede, işinin gücünün başında. Bizler ise zamlarla boğuşuyoruz.
Sonuç olarak yüce peygamberimizin dediği gibi;
‘İşi ehline vermezsen kıyameti bekle’
Besiciler mezbahaneler ve tarım müdürlükleri işte şimdi tam bu kıyameti kendi sektörlerinde sadece kesim kısmında yaşıyorlar.
Gözleri ışıldayan Bakanın bıraktığı ekonomik yük zaten sırtlarında.
Bu da Tarım Bakanlığı’nın katmerli bonusu oldu.
Akıl tutulması gibi uygulama sürdürülebilir olmadığından kaldırılacak ama besiciler ve kesim işi açısından çok kötü bir tecrübe yaşadılar.
Yani Tarım Bakanlığı’nda bir sıkıntı olduğu muhakkak.
Bu arada bunu ilk gündeme getiren hangi yetkili ise bu işi bilmediğini de tek hareketle ortaya koymuş oldu.
Dün bir belediye başkanı ile görüştüm köşemi okumuş böyle uygulama olur mu diyor.
O hayvanların dışkıları ne olacak, belediye onları mı takip edecek diye şaşkın.
Kent trafiğinde araç içindeki hayvanlar dolaşacak. İçinde sürekli hayvan yüklü araçlar ya da yaya olarak il yada ilçe tarım müdürlüklerine götürülürken hiç modern kette olacak iş mi?
Mezbahaneler neden kentin en uç kısımlarına yapılıyor bunu da mı bilmiyorlar. Bunda amaç kentte hayvan hareketliliği olmasın diyedir, dedi.
Ne kadar haklı.
Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğu konusu bu kadar basit.
Yani tek kelimeyle işgüzarlık yapılmış.
Şimdi bakalım geri adım ne zaman gelecek?
Aksi halde tarım il ve ilçe müdürlükleri önündeki rezaletler daha çok gündeme gelir.
Allah, her kesim hayvanına müdüriyet ziyareti uygulamasını düşünmeden işleme sokan böyle yöneticilerimize akıl fikir versin.
Şaka gibi.