Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bazen gelişmeleri anlatırken;
'Nereden nereye' diyor ya;
İşte SBB'nin son beş yılı ile 31 Mart yerel seçimlerinde yaşanan başkan değişimi sonrası dönem için 'nereden nereyeee' diyebilecek kadar 'arada fark var'.
Siyah ile beyaz kadar taban tabana zıt adeta.
İkisi de AK Partili Belediye Başkanı diyeceksiniz elbette ama 'vatandaşa bakış önemli'.
Fıtrat farkı bu.
Belediyelerin işletmelerini 'ticarethane gibi' kar zarar ilişkisiyle işletmek başka, sosyal belediyelik başka.
Nereden kazanırım diye parkomat ücretlerini uçurmak başka, nasıl vatandaşı memnun ederim diye 'düşünmek başka'.
Bunu yaparken de 'halkın menfaatlerinin ön planda olması' çok önemli.
Büyükşehir'in kiraladığı kafelerde geçtiğimiz yıl 20 liradan çay içerken, bugün kent lokantasında 3 çeşit yemeği 70 liraya yiyebiliyorsan;
İşte bunun adı 'sosyal belediyeciliktir'.
Kimi kasadaki memnuniyete bakar, kimi ise vatandaşın memnuniyetine.
Daha önceki dönemde belediye sosyal işletmeleri kiraya verilmiş ve dar gelirlinin uğramayacağı fiyatlardan hizmet verirken, şimdi SBB'nin kent lokantası 3 çeşit yemeği 70 TL’ye sunuyor.
Ne kadar uygun değil mi?.
İlçelerden gelen giden yolcular için bulunmaz bir fırsat.
Hem de yemekler kaliteli.
Yani tam bir sosyal belediyecilik anlayışı.
153 Restoran’a yemek yemeye gidenler sadece yolcular mı?.
Duyan herkes gidiyor.
Yakın esnaflar bile.
Hatta öğrencilerin yemek yediği lezzet durağı haline geldi.
Bakın görün çok kısa zamanda yenileri açılır.
Her ilçede olsa ne güzel olur değil mi?.
Belediyelerin sosyal tesisleri, bunlar için yok mu zaten.
SBB Başkanı Halit Doğan'ı, sosyal belediyecilik adına yaptığı hizmet için kutluyorum.
Dar gelirlilerin memnuniyetleri için de teşekkür ediyorum.
Hem keseye hem damaklara hitap eden restorana vatandaşlar ve esnaf yoğun ilgi gösterirken, bu tip yerlerin daha da çok olması için çağrıda bulunmalar da başladı bile.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın gidip yemeklerini yediği restoran için söyledikleri de önemli;
“Samsunluların ucuza, kaliteli yemek yemesi için böyle bir hizmeti başlattık. Hastaneye veya başka bir yere giden vatandaşlar orada mutlaka araç değiştirmek durumunda kalıyor. Biz de ucuza, kaliteli yemeği insanların hizmetine sunmak adına esnafın işlerine de zarar vermeden bir hizmet oluşturalım arzu ettik".
Yemek fiyatlarına gelince;
Tabldot 70 TL.
Tek tek yemek alırsanız;
Ana yemek 40,
Pilav 20,
çorba da 10 TL.
Aynı yemek dışarıda, ya da geçtiğimiz dönemde bırakın özel lokantaları, SBB'nin kiraya verilmiş bir işletmesinde bile en az 300 liraydı.
Olay bu kadar basit.
Şimdi SBB'nin 31 Mart sonrasındaki yönetimi böyle yaptı diye belediye batacak mı?.
Belediyenin borç yükü mü artacak?.
Vatandaşına sosyal belediyecilik yaptı diye Başkan Doğan, bütçeye borç mu getirecek.
Asla değil.
Öncelikle vatandaş bu hizmetten memnun, bu önemli.
Her şey para değil.
Sosyal belediyecilik olarak önemli bir adım.
Belediye de zaten bu yüzden var.
Belediyenin borç yükü geçmiş dönemden zaten 11 milyar lirayı aşmış durumda.
Harcanan onca paranın içinde sosyal belediyecilik adına ne bulmak mümkün ki?
Çoğu beton, kamulaştırma vs..
Kar gütmeden verilen bu lokanta hizmeti olsa olsa, her şekilde maliyetini kurtarır, ama SBB adına da 'halkın gözünde artı yazar'.
Halkı memnun eden hizmet kadar güzel bir şey olabilir mi?..
Bu arada İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nin 'Halk lokantası' projesinin benzerinin Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından faaliyete geçmesi de, örnek bir çalışma.
Doğru her yerde doğrudur.
Mesele insana bakış ve hizmet etme olayıdır.
Kar - zarar düşüncesi, şahsi işletmelerde olur.
Kimin parası, kiminin duası demişler.
Başkan Doğan duayı tercih etmiş.
Parayı tercih edenler 'evine döndü' zaten.
Olay budur.