Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Genel Başkan Adayı, Kayseri Milletvekili Sayın Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Samsun İl Başkanlığının organize ettiği bir programda basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.
Programa beni de davet ettiler. Eski bir Saadet Partisi teşkilat mensubu olarak genel başkanlık için düşünülen Sayın Arıkan’ı tanıma ve dinleme imkanını değerlendirmek benim için de iyi oldu.
Programa ayrıca bazı il yönetim kurulu üyeleri Samsun İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Sayın Salih Şen ve Samsun Milletvekili Sayın Mehmet Karaman da iştirak etti.
Sayın Arıkan, Gazze ve Filistin yok olurken görevini yapmayan Birleşmiş Milletleri ve İsrail ile ticareti kesmeyen hükümeti eleştirdi. Hükümetin birçok konuda sürekli “u dönüşü” yaptığını söyledi.
Türkiye’de yeterince kaynak olduğundan fakat kaynakların yerinde kullanılmamasının sıkıntıya sebep olduğundan bahsetti. Ayrıca hükümetin uluslararası sermayenin emrinde olduğunu rakamları ortaya koyarak iddia etti.
Sayın Arıkan, teşkilatın istişaresi sonucu mevcut Genel Başkan Sayın Temel Karamollaoğlu’ndan sonrası için başkanlığa düşünülen isimmiş. Ben kendisini ilk defa dinleme imkânı buldum. Hitabeti iyi ve fiziği genel başkanlık için biçilmiş kaftan. Bilgisini ve konuları yorumlamasını iyi buldum.
Tabii ki şuan ki hali Saadet Partisini tek başına iktidara taşımaya yetmeyebilir fakat henüz işin başında kendisini daha da geliştirecektir. Milli Görüş insana devamlı bir şeyler öğreten ve insanı geliştiren bir okuldur.
Sayın Vekil sorulan sorulara samimice cevaplar verdi. Seçim sonuçları ile ilgili sorulan bir soru üzerine “Demek ki topluma ümit olamamışız, demek ki bir şeyler eksik ya da hatalı olmuş ki bu sonuçlar alındı. Her şeyi yeniden gözden geçirip yepyeni fikirlerle insanlarımızın karşısına çıkacağız.” dedi.
Hollanda da yapılan seçimlerden önce bir sokak röportajından örnek verdi ve “Bir spiker göçmen bir vatandaşa soruyor. ‘Aşırı sağcı birinin iktidara gelme durumu var bu konuda ne dersiniz, endişe ediyor musunuz?’ diye. Vatandaş da ‘Hollanda da yasalar var. Kimin seçildiğinin önemi yok, kimse yasaların dışında bir uygulama yapamaz. Dolayısıyla hiçbir endişe duymuyoruz.’ diyor. Bizim de herkesin kendini güvende hissedeceği yasalara ve adil bir yönetime ihtiyacımız var.” dedi.
Duyduğumuz kadarıyla Saadet Partisi 3. Olağanüstü Büyük Kongresi iki adaylı bir yarışa doğru gidiyormuş. Saadet Partisinde istişare sonucuna rağmen aday olan kişi seçilse bile bir adım yol alamaz. Saadet Partisinde “Rağmen!” iş yapan tutunamaz.
Saadet Partisinde ne yapıp edip birliktelik sağlanmalı. Bir önceki kongrede Sayın Mete Gündoğan hoca da adaydı fakat bir şekilde ikna edilmişti.
Ümmeti birlikteliğe çağıran bir topluluğun kendi içinde birliktelik sağlayamaması nasıl kabul edilir? Sayın Birol Aydın nasıl ikna edilemez anlamış değiliz. Bunun için mutlaka bir yol bulunmalı, aksi halde bir kırılma daha yaşanabilir. Bizden uyarması.