Sanki Samsun’un tartışacak başka sorunu yoktu da “Havuz” gündeme bir oturdu pir oturdu.
Tartışmalar “Havuz hesabına” döndü mübarek. Hani bir havuza saniyede şu kadar litre su geliyor, aynı havuzdan saniyede şu kadar litre su gidiyor, havuz kaç saatte dolar” diye başlayıp süren problemler var ya aynen öyle.
Hükümet Samsun’da kapalı yüzme havuzu yapmak istiyor, yer olarak da Yaşar Doğu Yurdu bahçesi gösterildi. Buna ilk karşı çıkan Atakum Belediye Başkanı Sayın Metin Burma oldu.
Başkan Burma karşı çıktığının havuz olmadığını defalarca dile getirdi. Sonra da havuz için bir başka yer gösterebileceğini anlattı.
Ardından da AK Parti tarafından havuz yapılacak diye tutturulan yerde meydan oluşturulmasını istediğini vurguladı.
Metin Burma’nın bu çıkışına AK Parti Samsun İl Başkanı Osman Çetinkaya karşı geldi ve polemik başladı.
Bu polemik bir süredir devam ediyor.
Ne olacak, nasıl sonuçlanacak bilmiyorum.
Polemik sürerken Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç da konuyla ilgili düşüncelerini söyledi.
Sayın Bakan Kılıç, “polemiklerle uğraşmadığını” belirttikten sonrada Başkan Metin Burma'ya “bugüne kadar neden beklediklerini” sordu. Kılıç, “başka kamu kurumlarının arsası üzerinde kent meydanı yapılması projesini” polemik olarak değerlendirdi ve doğru bulmadığını anlattı.
Sayın Bakan konuyla ilgili son noktayı da şöyle koydu:
“Havuz yapılacak, buna Başkan Burma’nın da destek vermesini istiyorum…”
SAMSUN’DA SOBA ZEHİRLENMELERİ
Gün geçmiyor ki asayiş bültenlerinde “Samsun’da soba zehirlenmeleri” haberi okuyoruz, bunlar da gazetelerde yer alıyor.
Samsun’da nasıl oluyor da sobadan insanlar zehirleniyor?
Zehirlenir, zehirlenir.
Çünkü Samsun’da doğal gaz her bölgede yok. Olan yerlerde fiyatından dolayı yakılıp yakılmadığını bilemem de kentin ortasında bile doğal gaz olmaması garip bir durum değil mi?
Sorsanız alt yapıyı neden gösterirler.
Peki Samsun’un ortasında doğal gaz neden yok sahi?
Hani Samsun’un tamamının alt yapısı düzgündü ve tamamlanmıştı?
Kimi kandırıyorsunuz birader…
SUÇLULAR YAKALANACAK MI?
“Suçluların yakalanması için altı kez değil on altı kez mi saldırıya uğraması gerekiyor bir işyerinin? Resmi zevat, açılışlarda milletvekilleri ve bakanlara şirinlik yarışına gireceklerine asli işleri ile ilgilensinler. Şehir merkezinde dağ başı kanunlarımı geçerli devletin kanunları mı?”
Bu elektronik posta sanırım canı yanan bir okurdan geldi.
Bardağı taşıran damla da bir eczanenin altıncı kez kurşunlanması oldu…
Resmi zevat hangi saatte nerededir bilemem, herkesin işinin başında olduğuna da eminim.
Sağda solda kurşun sıkanlar neden yakalanmıyor sorusu da akla gelebilir.
Şu unutulmamalıdır, Devlet’ten hiçbir suçlu kaçamaz.
Belki bu yazı yazılırken bile yakalanmış olabilir suçlular.
GÜNÜN FIKRASI
Temel para kazanmak için Almanya'ya çalışmaya gitmiş. Patronu çok gıcıkmış. Bulduğu her an Türkleri kötülermiş. Bir gün Temel'e gelip;
—“Biz asil Almanlar namusumuz şerefimiz için çalışırız siz Türkler sadece para için çalışırsınız” demiş.
Temel de cevap vermiş:
—“Doğru söylüyorsunuz herkes eksik yanları için çalışır.”
GÜNÜN SÖZÜ
Konuşmak, öğrenmeye yol açar ama dehanın okulu yalnızlıktır. Gibbon
DUVAR YAZISI
Kim demiş kırmızı ışıkta geçilmez diye? Rahmetli geçerdi.