''VEKİL ADAYLARINA ÇAPRAZ ANKET''
Gazete dün bu manşetle çıktı.
Gerek Cumhur İttifakı'nı ve gerekse Millet İttifakı'nı oluşturan partilerde aday belirleme çalışmaları hız kazanmış.
AK Parti'de adaylar bugüne kadar parti içinde yapılan temayül yoklamalarıyla belirleniyordu.
Listelere son şekli Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan veriyor ama Erdoğan'ın önüne gelen çoklu listedeki isimleri bir bakıma partililer belirliyordu.
Bu güne kadar hep böyle oldu.
Önümüzdeki seçimde de böyle mi olacak, onu da seçim takvimi başladığında öğreneceğiz.
MHP adaylarını yine merkez yoklamasıyla seçecek gibi.
Kimin aday olacağına Bahçeli karar verecek yani.
CHP'de beklenti adayların ön seçimle belirlenmesidir.
Ve fakat.
İttifaklarla birlikte Türkiye'de siyaset farklı bir iklime savruldu.
Seçim kanunu bile değişti.
Geleneksel siyaset iklimi yok artık.
Bu günlerdeki yeni tartışma seçimlerin ne zaman yapılacağı konusu üzerinden yapılıyor.
Mart sonuna kadar bir zaman diliminde seçim yapılırsa eski seçim yasasının kuralları işleyecek.
Seçim erkene alınırsa, yani 7 Nisan öncesi yapılırsa, seçim barajı ittifaklar için uygulanırken, seçimin 7 Nisan tarihinden sonra yapılması durumunda ise baraj her parti için yüzde 7 olarak uygulanacak.
Bu durumda ittifaklar içinde barajı geçemeyecek partilerin olma ihtimali artacak. Böyle bir ihtimalin oluşması durumunda ise ittifakların büyük partileri listelerine 'Dost' partilerden isimleri koyma ihtimali de artacaktır.
Böyle bir durumda mesela CHP ön seçim yapar mı?
Yaparsa liste nasıl şekillenir.
Bilemedim.
CHP'yi de zor bir süreç bekliyor anlayacağınız.
İYİ Parti nasıl bir yöntem uygulayacak o konuda bir bilgi sızmadı henüz.
Ve fakat.
Seçimin 7 Nisan sonrasına kalması durumunda İYİ Parti listelerinde de 'Dost' partilerden isimler yer alacaktır diye düşünüyorum.
Bütün bu ayrıntılar partilerin mensuplarını ilgilendirir elbette.
Ve fakat.
Yurttaş olarak ben nasıl vekil istiyorum...
Türkiye'de siyasetin çok partili hale dönüşmesinden bu yana, siyaset yapma anlayışımız da büyük ölçüde değişti.
Seçmene şirin görünme kaygısı ön plana çıktı.
Oysa TBMM niye var.
Meclisimizin asıl görevi kanun yapmaktır.
Sebebi mevcudiyeti budur yani.
Meclisimiz hala kanun yapıyor elbette ama milletvekillerinin yeniden seçilebilme kaygısı olduğu sürece seçmenlere şirin görünme dürtüsü daha ağır basıyor olmalı
Milletvekilinin zihnini de, ''Seçmenimi daha çok nasıl memnun ederim?'' sorusu meşgul etmesi kaçınılmaz bir durum olarak ön plana çıkıyor.
Milletvekili için lider sultası da başka bir dert.
Ben böyle bir vekil profili istemiyorum.
Memlekette işler düzgün giderse, ihtiyaçlarım devletim tarafından eksiksiz karşılanırsa, milletvekilinin benimle şahsen ilgilenmesine ne diye ihtiyaç duyayım.
Şu sorunun cevabını bir düşünün:
Kendisini ülke meselelerinin çözümüne adayan, bu nedenle de sürekli mecliste kalan milletvekilini mi, yoksa mesaisinin büyük bölümünü şehrimizde harcayan ve şahsen bizimle daha çok ilgilendiğini düşündüğümüz milletvekilini mi daha çok seviyoruz.
Siz bu soruya ne cevap verirsiniz bilmem ama benim tercihim şudur:
Ben TBMM'de şehrimi temsil edecek milletvekilinin, onun benimle şahsen ilgilenmesine ihtiyaç duymayacağım bir ülkenin yaratılması için kafa yoran biri olmasını isterim.