Türkiye’de, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) olmak üzere toplam üç büyük fay hattı bulunmaktadır. Bunların da küçük ve bağlantılı fay segmentleri vardır. Bu bakımdan Kahramanmaraş İli konum itibariyle Doğu Anadolu Fay Hattı’nın Gölbaşı-Türkoğlu Fay Segmenti içinde yer almaktadır.
Doğu Anadolu Fay Hattının “doğrultu atımlı” bir fay hattı olduğu ve bu tip fayların sert kaya bloklarının birbirine dikey bir hat üzerinde baskı uyguladığı ve gerilim sonrasında yatay olarak harekete geçtiği belirtilmektedir. Ayrıca yüzeye yakın depremlerin etkisinin büyük olduğu da bilinmektedir.
Kahramanmaraş ve çevresinin aktif deprem kuşağında yer almasından yola çıkıldığında tarihsel anlamda ilk deprem kaydının 209 yılında olduğu görülmektedir. Bundan başka 517, 524, 561, 587, 1114, 1514, 1766, 1874, 1901, 1908, 1961, 1996, 2012 ve nihayet 2023 yıllarında depremlerin yaşandığı kayda geçmiştir.
Doğu Roma İmparatoru Markiyan döneminde kurulan Afşin (Efsus) kentinin kurulduğu ve Elbistan (Ablasta) ile birlikte 587 yılındaki büyük bir depremde yıkıldığı kaydedilmiştir.
İkinci büyük depremin 1114 yılında meydana geldiği görülmektedir. O dönemde Doğu Roma İmparatorluğu ile Arap İslam İmparatorluğu arasında Maraş sık sık el değiştirmiştir. 1085 yılında Kahramanmaraş Selçuklular tarafından ele geçirilmişse de 1097 yılında Haçlılar tarafından işgal edilmiş ve bu durum 1149 yılına kadar da sürmüştür. İşte Haçlı yönetimindeyken 1114 yılında Kahramanmaraş ve çevresi şiddetli bir depremle sarsılmıştır. Adıyaman, Gaziantep, Adana, Hatay, Mersin ve Halep bu depremden etkilenmiş ve toplamda 40 bin kişinin öldüğü belirtilmiştir.
Kahramanmaraş ve çevresindeki son büyük deprem ise 6 Şubat 2023 tarihinde 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük depremle on ilde büyük yıkımlara neden oldu. Yüzyıllardır biriken enerji tahmin edilmesine karşın deprem tarihinin bilinememesinden dolayı çocuklar karne tatilinin bitmesinin ardından başlayacak okul heyecanı, anneler çocuklarını okula göndermenin telaşı, babalar işe gitmenin planı, diğerleri ise herhangi bir dünya meşgalesiyle girdikleri sıcacık yataklarında hiç akla gelmeyecek bir biçimde kıyameti andıran anlık bir sarsıntıyla yaşamlarının hiç olmayacak kabusunun ortasında kalakaldılar. Bu şoke edici durum kor bir ateş gibi depremlilerin yüreğine düştü ve Türkiye’yi büyük bir yasa boğdu. İnsan yıkılıp düşse de kalkacaktır, kalkmak zorundadır. Ancak bu acı Erzincan Depremi, Gölcük Depremi’nde olduğu gibi Nuh Tufanı misali yüzyıllardır hafızalarda yaşayacaktır.
Son olarak kırılması beklenen fay hattının Hatay kolu da 20.02.2023 tarihinde saat 20.04’teki 6.4 ve saat 20.07’deki 5.8 şiddetindeki depremle kırıldı. 6 can kaybının yaşandığı depremden sonra umarız yer yerine oturmuş olur ve ülkemiz yaralarını sarar.
Hiçbiri gitmeseydi ama giden gitti işte. Bir dana canların gitmemesi için ovaların tarla, dağların sofra, yapıların ise kaya gibi olması dileğiyle..